İmplant tedavisinin yaşlara göre uygulanması doğrudan diş kökleri ve çene kemiği gelişimi ile ilgili olmaktadır. Yaşlara göre implant tedavisi planı yapılırken kemik gelişimini tamamlamış olan 18 yaş alt sınır olarak alınarak planlama yapılmaktadır.
İmplant,yaşların önemli olması, çene kemiğine doğrudan müdahale olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle belirli bir yaştan sonra da İmplant uygulamasının istenen sonucu vermeyeceği ön görülmektedir.
İmplant tedavisinde yaş sınırı erkeklerin ve kızların kemik gelişimi bağlamında değişiklik gösterse de tedbir olması açısından her hasta için uygulanabilirlik yaşının 18 olması genel bir kriter olarak ifade edilmektedir.
Yaşlı Hastalarda İmplant Tedavisi Uygulanabilir Mi?
Yaşlılarda İmplant tedavisinin uygulanması kemik gelişiminin sağlıklı devam ettiği durumlarda herhangi bir engel oluşturmamaktadır. Kişinin çene kemiği yapısında bir kayma olmaması durumunda yaşlı olan kişilerde de İmplant uygulaması başarılı sonuçlar vermektedir.
Fakat yaşlı hastalar için genel olarak karşılaşılan durumlar, çene kemiğinin gücünü kaybetmesi olarak bilinmektedir. Bu nedenle dolaylı olarak uygulamanın yaş nedeniyle yapılamadığı durumlarla da karşılaşılabilmektedir.
18 yaş ve üzerindeki her yetişkin için İmplant tedavisi uygulanabilmekte olup ön muayene esnasında hangi hastalıkların ya da durumların olduğuna ilişkin tespit yapılmakta ve bu uygulamaya engel olacağı düşünülen hastalıklar olması durumunda tedaviye başlanmamaktadır.
İmplant Tedavisi Hangi Hastalar İçin Zorlayıcıdır?
İmplant tedavisinin zorlayıcı olduğu hastalar, tedavinin uygulama biçiminden kaynaklanan etkilere açık olanlardır. İmplant tedavisinde riskli olarak bilinen bazı hastalık grupları şu şekilde sıralanmaktadır:
- Kemik erimesi hastalığı olanlarda yapılacak olan implantların tutunamaması nedeniyle sonuç alınamayacağı bilinmektedir.
- Şeker hastalarının açık yaralarının iyileşmesi zor olduğu için İmplant tedavisinde riskli grup olarak görülürler. Çene kemiğine ulaşmak için derinin kesilmesi süreci şeker hastaları için zorlayıcı bir aşamadır. Fakat lazer İmplant uygulamalarında herhangi bir risk bulunmamaktadır.
- Yaşlara göre İmplant tedavisi planlamalarından hareketle 18 yaş altında bulunan kişiler için de tedavi istenen sonuçları vermemektedir.
- Kan pıhtılaşma sorunu olanlarda da açık yaranın iyileşmesi zor olacağı için uygulanmaması önerilmektedir.
İmplant Tedavisi Nasıl Uygulanır?
İmplant tedavisinin uygulanması öncelikli olarak hastanın genel çene kemiğinin incelenmesi ile başlamaktadır. Çene kemiğinin uygun olduğu bilinen kişilerin genel kronik hastalık yoklamaları alındıktan sonra tedaviye başlanmaktadır.
Tedavi süreci öncesinde hastanın diş yapılarına uygun tasarımların yapılabilmesi için gerekli ölçüler alınmakta ve uygun koşullarda İmplant malzemeleri hazırlanarak tedaviye başlanmaktadır.
İmplant tedavisi esnasında hastalara lokal anestezi uygulaması yapılmaktadır. Lokal anestezinin bölgeyi uyuşturmasından sonra diş eti kesilerek çene kemiğine dikkatli bir biçimde ulaşılmaktadır.
Çene kemiğine ulaşıldıktan sonra hazırlanan İmplant, uygun materyaller ile dişin belirli kısmında yerleştirilmekte ve sabitlenmektedir. Bunun ardından yeniden kesilen deri kapatılmakta ve işlemler sağlıklı bir biçimde sonlandırılmaktadır.
İmplant Tedavisi Sonrasında Dikkat Edilecekler Nelerdir?
İmplant tedavisi sonrasında dikkat edilecekler şu şekilde sıralanmaktadır:
- Tedaviyi yapan diş hekimi tarafından beyan edilen süreler dikkate alınarak kontrollerin aksatılmaması gerekmektedir.
- İlk gün yapılan operasyon ağrılı olabileceğinden, operasyon sonrasında da aynı bölgede ağrı ya da sızı hissedilebilir. Bu nedenle mutlaka ağrı kesici alınması gerekmektedir.
- Sıcak ve soğuk tüketimine ara verildiği gibi çok sert ve kabuklu yiyeceklerin de doktor onayı gelene adar tüketilmemesine özen gösterilmesi gerekmektedir.
- Uygulama sonrasında el ya da dil ile bölgeye müdahalede bulunulmaması önerilmektedir.
Yaşlara göre İmplant tedavisi sonrasında dikkat edilecekler de oldukça önemlidir. Yaşlı olan hastalarda tedavinin yorucu olmasından kaynaklı kısa süreli tansiyon problemleri yaşanabileceğinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.